Geleceğin Patronları! ve 8 Kuralı

https://www.gazetegebze.com.tr/gelecegin-patronlari-ve-8-kurali-makale,1540.html

 Yapılan araştırmalar şirketlerin başarısında liderlerin büyük rol oynadığı açıkça görülüyor. Geleceğin patronları, belli bir şeyi en iyi öğrenenler değil, devamlı öğrenebilenler olacaktır. Etkin ve başarılı bir patron olmak için uygulanacak 8 kural.

Şirket Pusulasını Doğru Okuyan

      Bu, şirket için doğru olan şey mi?” sorusunu sorarlar. Şirket sahiplerinde öncelik şirket için doğru olan kararların alınmasıdır. Özellikle aile şirketlerinde bu sorunun cevabının çok samimi verilmesi gerekir. “Şirket için doğru olan nedir?” diye sormak, doğru kararın alınacağını göstermez. Sonuçta yöneticilerde insandır ancak bu soruyu sormamak hata yapılacağının garantisi gibidir. Devamında ki soru “Ne yapmam gerekiyor?” değil “Ne yapılması gerekiyor?” olmalı. Bu sorunun mutlaka ciddiye alınması gerekir ve bu soruyu sormayı unutmak en yetenekli patronu bile başarısızlığa mahkum eder. 

İşe “Yüreğini De Getiren”

     Patronlar değişim bir tehdit değil, fırsat olarak görmeli. Sistemli bir şekilde şirketin içindeki ve dışındaki değişimi değerlendirir ve şirket için faydalı hale nasıl getireceğini sorgular. İncelenmesi gereken olgular şöyle sıralanabilir: Şirket içinde, rakiplerde ya da endüstride beklenmedik bir başarı ya da başarısızlık; pazardaki mevcut durum ve potansiyel arasındaki fark; üretim, ürün ve servis arasındaki ilişkinin devinimi; endüstrideki ve pazardaki değişim; demografi; değerler, bakış açası ve düşünce biçimindeki değişiklikler; yeni bilgi ve teknoloji.

       Alınan karaların sorumluluğunu taşımalı. Karar, insanlar bundan haberdar olana kadar alınmamış sayılır. Planın süresi gerekli kişiler tarafından bilinmeli, herkes plana yüzde 100 katılmasa da sempati duymaları ve anlamaları sağlanmalı. Verilen kararları takip etmek ve sorgulamak da çok önemli. Karar alınırken en tehlikeli şey, bunların yalnızca üst düzey yöneticiler tarafından bilinmesidir. Bu çok önemlidir çünkü çalışanlar, işlerini patrondan bile daha iyi bilir ve değerlendirirler. Hedef, bu kişilerin yönetimle iletişim halinde olmasıdır. Bazı büyük şirketlerin batmış olmasının en önemli nedeni bu iletişimin kullanılmış olmasıdır.

Kök sorunlarına ulaşabilen

      İyi patron problemlere değil fırsatlara konsantre olur. Tabi ki problemlerle ilgilenmeli ve bunları çözmeye çalışmalı. Ancak problem çözmek, sadece zararı önler, fırsatları değerlendirmekse verim ve sonuç getirir. Mesela şirket toplantısında gündemin ve raporun ilk sayfası problemlere ayrılır. Halbuki ilk sayfa fırsatlara ayrılmalı, probleme ise büyük bir kriz yoksa en son vakit ayrılmalı.
Patron, hem planlarının hem de ellerindeki bilginin gerekli kişilerce anlaşıldığından emin olmalıdır. Çalışanlarla yönetim arasında, bilginin sağlıklı bir şekilde paylaşıldığı emin olmalı. Muhasebe departmanından onlarca sayfalık rapor alabilir ama bu gerekli bilgiyi elde ettikleri anlamına gelmez. Onu yerine her yöneticinin istediği bilgiyi tanımlaması, bunu talep etmesi ve elde edene kadar da uğraşması gerekir.

İnisiyatif Kullanabilen

      Asla “Ben” demeyin. Daima “Biz” diye düşünün ve konuşun. İyi patronlar en büyük sorumluluğun kendilerinde olduğunu bilir. Bu sorumluluk ne başkasına devredilebilir, ne de başkalarıyla paylaşılabilir. Ancak bu sorumluluğun elde tutulmasının tek nedeninin şirketin yöneticiye duyduğu güven olduğu bilinmelidir. Yani kendi ihtiyaç ve fırsatları yerine şirketin ihtiyaçlarını ve çıkarlarını düşünmelidir.


Can Kulağı İle Dinleyen, Bütünsel Anlayan

     Herhangi bir karar almadan önce adımlarını çok iyi planlaması gerekir. Bunun için ilk olarak arzu edilen sonuçlar tanımlanır. Şirket önümüzdeki 18 ay veya 2 yıllık süreçte benden ne beklemeli?” diye sorulur. Nasıl sonuçlar ortaya konacağı ve zaman dilimi sorgulanır. Ayrıca “Bu yaptığım etik mi? Şirket içinde kabul edilebilir mi? Yasal mı? Şirketin çalışma ahlak ve kurallarına uygun mu?” diye de düşünülmedir. Harekat planı bir taahhüt değil niyetleri belirleme eylemidir. Bu plan sabitlenmemeli, aksine sıklıkla gözden geçirilip yenilenmelidir. Çünkü tüm başarı ve başarısızlıklar yeni fırsatlar doğurur. Üstelik çevre koşulları, pazar, özellikle şirket içindeki dengeler ve insanlar sıklıkla değişir. Tüm bunlar göz önüne alınarak hedeflenen zamanın yarısında, mesela dokuzuncu ayda planın ne aşamasında olunduğu irdelenir. Çünkü bunu yapmazsanız olayların esiri olursunuz ve neyin önemli olamadığını kaçırırsınız.


Takımını “Şarj Edebilen”

      Geleceğin patronları,  çalışma arkadaşlarında güven ve itimat oluşturmalıdır. Çalışanlara ast olarak değil çalışma arkadaşı olarak bakmalı, böylece liderliğini takip etme arzusu uyandırmanın yanı sıra fikir üretmeye geliştirmeye ve iyileştirmeye teşvik etmiş olursunuz. Çalışanlarınızla birer bardak kahve içerken onların başarılı olduğu konuları yüzlerine söyleyin. Zira insanlar, takdir edildikleri zaman bir bütüne katkı sağladıklarını anlarlar ve daha canla başla çalışırlar.

    İşe aldığı elemanı altı ay sonra iyice inceler ancak arzu ettiği sonuçları alamazsa bundan o kişiyi değil kendini sorumlu tutar. Ancak yöneticiler işlerini iyi yapmayan kişilerin tolere edilmemesi gerektiğini, bunun diğer çalışanlara karşı bir borç olduğunu da iyi bilmeli. İşlerinde başarısız olan kişilere eski maaş ve seviyelerindeki işlerine geri dönme fırsatı tanınmalı. Gerçi bu çok sık uygulanan bir kural değil ve çalışanlar da genelde tercih etmiyor ama böyle bir olasılığın var olması verimliliği arttırır. Çalışanlar kendilerini güvende ve rahat hisseder, risk almaları kolaylaşır. Bir şirketin başarısı çalışanların risk almaya ne kadar gönüllü olduğuna bağlıdır.

Kendine Yatırım Yapan

     Dünya hiç bir zaman durmuyor. İş yaşamı, teknoloji hayat koşulları, insanların moda anlayışı her zaman gelişiyor. Bu yüzden iyi bir yönetici asla üst üste aynı günü yaşamamalı. Sürekli olarak güncel makaleler ve kitaplar okuyun. 20 sene önce E-Ticaret kavramını duyan insanlar için bu sektör o zaman internet ve teknoloji şartları için fantezi ürünü gibi geliyordu. Günümüzdeyse E-Ticaret, perakendecilik ve mağazacılığı bile sollamış durumda. 20 sene önce bu konuda makaleler okuyan yöneticiler ise yaptıkları erken yatırım sayesinde piyasanın en üstünde değişmez bir yere sahip oldular. İş alanınızla ilgisi olmasa bile mutlaka uzman görüşlerini takip edin. Sinema ve internet modasının sıkı takipçisi olun. Kendinizi sürekli geliştirerek gelecekten başarı ekebilirsiniz. E-Ticaret’in ve iş hayatının bir sonraki evriminde herkesten yer ön yer almak sizin elinizde.


Kalıpların Ötesine Geçebilen

     İçinde bulunduğumuz 21.yüzyıla damgasını çoktan vurmuş olan değişim hızı, gittikçe ivme kazanmakta ve bu baş döndürücü hız düşünceyi zorlamaktadır. Çünkü günümüz insanının düşünce sistemi, içinde yaşadığı bu dünyanın, ancak şimdiye kadarki yavaş değişimini idrak edebilecek düzeydedir. Bugün ise, yaşadığımız sürekli değişim temposunun hızı, farklı hızda düşünmeye koşullanmış beynimizin bu yeni duruma uyum sağlamasına yeterli zaman bırakmamaktadır. O yüzden geleceğin patronları kalıpların ötesinde geçebilen bir düşünce sahip olmalıdır.


Zamanınızı yönetin. Zaman sizi yönetmesin. Gücü elinize alın. Sağlıcakla Kalın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir